29 Kasım 2010 Pazartesi

.

Anladım ki kafama taktığım her şey boşmuş. Ben buraya gelirken boşuna demedim "ölüm olmasın da dayanırım ayrılıklara" diye. Ben ailemi özlediim diye ağlarken, 18 yaşında masum yüzüyle kaydı aramızdan bir yıldız. Ebediyen özleyecek ailesini, ailesi de onu.
Bundan sonra tutmam hapşırığımı. Utanmam artık toplum içinde rezil olmaktan. Ölmekten iyidir elbet rezil olmak.
2 aydır tanıdığım su gibi kız gitti. Şaka gibi. Hayat da öyle. 1 saat önce mutluluktan havalara uçan ben şu an yerin dibindeyim. Şaka olsa keşke, yarın girsen kapıdan içeri "ben geldiiim !" desen.
Mekanın cennet olsun Masum Kız.

oburiks-

27 Kasım 2010 Cumartesi

-Napıyosun o zaman?
-Fırtınaya, kurtlara, köpeklere, pencereleri dandik yurda, herkese ve her şeye sövüyorum. Sen napıyosun?

Oburiks.

24 Kasım 2010 Çarşamba

Ben bu şehre geleli 2 ay oldu ama 2 ayda ağladığım kadar ağlamamışımdır buraya gelmeden önceki hayatımda..
Sanki her şey bana karşı olsun diye kurulmuş, sanki ben buraya mutsuz olmaya gelmişim.. Valla ben de istiyorum mutlu olmayı.. Ben de istiyorum "ohhh üniversitedeyim hayat bana güzel" demeyi.. Ama olmuyo işte hep bi engel çıkıyo.. Şanslı değilim ben.. Hayat bana bi kere güldü onda da bu üniversiteyi kazandım şans eseri.. Dandik bi üniversitede okusaydım da her günüm şen şakrak geçseydi keşke.. Razıydım buna.. Ama hayata yeni yönler vermek için hiç bi zaman geç değildir bence.. Umarım ben de mutlu olurum bi gün ve buraya "çok mutluyuummm" yazabilirim.. Bunu gerçekten çok istiyorum.. Hadi hayırlısı bakalım.. Herkese iyi akşamlaarrr.. (obrks)

22 Kasım 2010 Pazartesi

-

Bugün Oburiks tam ağlamayı düşünürken, ağlamışsın sen dedi Asteriks.. Sesinden belli dedi ama Oburiks ağlamamıştı sadece hazırlık aşamasındaydı.. Anlayışı ve Oburiks'i iyi tanıyışı için Asteriks'e bi demet çiçek yolluyorum huzurlarınızda.. :)




oburiks*

... but I'm a supergirl and supergirls don't cry. 
oburiks ~


17 Kasım 2010 Çarşamba

Gariplikler Alışkanlıklar Mimler


Finduilas bizi mimledi. Daha doğrusu kendi kendimizi mimlettim. :) Konu, garip alışkanlıklar.

*Yemek yerken yanında bir şey içmeyi hiç sevmem. Bir şey içtiğimde yemeğin tadını alamayacakmışım gibi hissederim. Israrla sorulan "Ne içersin?" sorusuna cevabım hep "Su." dur.

*Yemekten gidecek olursak tatlı bir şey yediğimde tuzlu, tuzlu bir şey yediğimde tatlı ister canım. Sanki dengeyi sağlamak istermiş gibi.

*Alışveriş yapmaktan nefret ederim. Ciddi anlamada ama. Saatlerce mağazalarda dolanmak bana baygınlık hissi verir. Alışveriş yapacağım zaman hemen girdiğim bir yerden alayım isterim. Tabi yanımda annem olduğunda bu pek mümkün olmuyor. Saatler geçerken ben de kendimden geçerim.

*Telefonla konuşmaktansa mesaj yazmayı tercih ederim. Telefonla konuşurken genelde "Hı hı evet, hayır, tamam" gibi cevaplar veririm hep karşı taraf konuşur. Mesajda öyle değil ama. 24 saat mesaj yazabilirim.

*Mesaj yazarken sonuna -istisnalar hariç- hep ".." koyarım. Öyle yazmayınca sanki mesajı ben yazmamışım gibi hissederim.

*Evde neredeyse hiç konuşmam. Annem onunla sohbet etmemi ister ama ben konuşmam. Dışardaysa tam tersi susmam. Hatta öyle ki konuşurken yorulduğum zamanlar oluyor. Biraz hızlı konuşuyorum da.

*Çorapsız uyuduğumda gece üşüyeceğimi düşünürüm.

Benden ancak bu kadar gariplik çıkabildi. Grace yakala mim senindir.

Asteriks

13 Kasım 2010 Cumartesi

Bazen güzel şeyler olur



Birazdan "Tesadüflerin İnsan Hayatındaki Yeri" adlı belgeseli izleyeceğiz. Kadere inanmam bu yüzden yaşadıklarım tesadüf sonucu olan şeyler hep. The Curious Case of Benjamin Button'ı izleyenler bilir orada 3 dakikalık bir sahne vardı. Şunlar şunlar olmasaydı şu an her şey farklı olurdu diye. O filme benzer bir şeyler yaşadım ben de. Tarih 9 Kasım.

*Arkadaşımın sevgilisinin doğum günü 12 Kasım'da olmasaydı,
*Ona hediye almak için son günleri beklemeseydi,
*Konuşurken bir anda hediyenin ne olacağına karar vermeseydik,
*Hemen hediyeyi hazırlamak için alışveriş merkezine gitmeseydik,
*Otobüse yetişseydik,
*Otostop çekmeseydik,
*Bir sonraki otobüsü bekleseydik,
*Alışveriş merkezinde şarap şişesine benzer şişe bulmaya çalışmasaydık,
*Özsüt'ten ve adını bilmediğim bir pastaneden mum istemek için durmasaydık,
*Mumların rengi istediğimiz gibi olsaydı,
*Arkadaşım başka mum almak için bizi bekletmeseydi,
*Aldığı mumları değiştirmesi için zorlasaydık,
*Zaman Kaybı yürürken merdivenlere bakmasaydı

ben O'nunla tanışamazdım.
Hayatımda ilk defa şanslı olduğumu hissediyorum. Hayatımda ilk defa birisi şanslı olduğumu hissettiriyor.


Asteriks

10 Kasım 2010 Çarşamba

??







Ellerim terliyor, midemde kelebekler var sanki..
Ben ki Oburiks'm ama yemek yiyemedim bugün geçmedi 
boğazımdan şaka gibi..
Neyim var acaba? Bi fikri olan varsa el kaldırsın..

3 Kasım 2010 Çarşamba


Yurtta sıkılan Asteriks oda arkadaşına karaoke açmasını söyler internetten. "Aşkım Baksana Bana"yla müzik kariyerine başlar. Ondan sıkılınca "Başka yok mu yea?" der. Ebru Gündeş-Kaçak'la devam eder yola. Bu sırada 3 kişi birlikte söylemeye başlamışlardır. "Kara Sevda"yla oda coşar. Herkes kendinden geçmiş bir şekilde bağıra çağıra şarkıyı söylerken yan odadan duvara vurulur. Asteriks de karşılık olarak vurur. Asteriks banyoya gitmeye hazırlanmış, bornozuyla dolanmaktadır ortalıkta. "Gökyüzünde Yalnız Gezen Yıldızlar"ın olduğunu söyler oda arkadaşı. "Bunu da söyleyeyim, gidiyorum." der. Hep birlikte onu da söylerler. Asteriks yola koyulmak üzere kapının önüne gelir. Kapı tıklatılır.
-Kızlar ses sizden mi geliyor?
Asteriks-Yoo.
-(Alaycı bakışlarla) Emin misin?
Asteriks (Kendinden emin)- Evet.
-Biraz daha sessiz olursanız iyi olur.

Kıza neden "yoo" dediğim hala araştırılıyor.

Asteriks