30 Temmuz 2010 Cuma

Evlerden Irak!



Kişisel eşyalarım söz konusu olunca biraz bencil ya da cimri oluyorum sanırım. Kimseyle paylaşmak istemiyorum. Mesela çoğu oyuncağım odamın bir köşesinde hala çok sağlam bir şekilde durur ve eve çocuk geldiğinde birine bir şey yapacak diye ödüm kopar. Geçenlerde kuzenim geldi ve 3 tanesini alıp götürdü. O gün resmen yas tuttum. Bir yandan kendime diyorum ki: "Saçmalama, ne yapacaksın bu saatten sonra oyuncağı? Bırak çocuk oynasın." diğer yandan da içim içimi kemiriyor: "Ama o geçmişten bir hatıra." diye. Geri istesem bana neler söyleneceğini de biliyorum. Ben de annemle halletmeye karar verdim bu işi ve ona söyledim. O da bir şekilde almış, bugün getirdi. Ne kadar mutlu oldum anlatamam. Hatta o giden-geri gelen oyuncaklarımdan birinin aynısından kuzenime almayı düşünüyorum ben şu anda. Çok sevdi çünkü. Daha önce de kocaman koyunum vardı onu alıp gitmişti, nasıl içim sızlamıştı. "Büyüyünce alırım ama." diye de pazarlık yapmaya çalıştım. Merakla büyümesini bekliyoruz.

(Mikrodalgaya köfte koymaya çalışırken tabaktan mikrodalganın içine düşüren benim.)


Asteriks

Biz, bazen saçmalarız.

Asteriks
bugünkü dersimiz: insanlar ilginç

Oburiks
kim ilginçlik yaptı yne

Asteriks
hiç kimse canım
öyle ders vermek istedim

Oburiks
ha okuy
başlayalım o zaman
dersimize

Asteriks
ilk konumuz nedir

Oburiks
insanlar neden ilginç olmayı seçer

Asteriks
ilgi çekmek için


Asteriks
bugün dersi öğrenci anlatacakmış

Oburiks
ama çalışmadan gelmiş öğrenci

Asteriks
olsun bi başlasın devamı gelir

Oburiks
insanlar neden ilginç bilmem ama çevremizdeki ilginç insanlar sayesinde ilginç insan kültürümüz arttı ilginç bi şeklde

Asteriks
ben sıkıldım ama bu kadar ilginçlikten
normal olanından yok mu bu türlerin

Oburiks
yokmuş
normallik 3 beden büyük onlara

Asteriks
normallik giydiklerinde yakışmıyor onlara

Oburiks
normal giymek isteseler terzide diktirebilirler ama sanırım istemiyolar

Asteriks
dedim ya amaç ilgi çekmek

Oburiks
bu arada bugünün "ilginç"i kim aceba

Asteriks
ismini vermek istemeyen izleyici

Oburiks
ama ismini verirse problemlerini daha kolay çözebiliriz lütfen bakın canlı yayında zorluk çıkarmayalım

Asteriks
mümkün değil
kod adı şükufe

26 Temmuz 2010 Pazartesi

Kabuk Adam




Kitapla ilgili ne desem yavan kalacak gibi. O kadar etkilendim ki üstüne bir şey söylemek istemiyorum. Yine alıntıları konuşturacağım burada. Belki aşka bakış açısıyla benim bakış açım birbiriyle örtüştüğü için bu kadar etkilendim. Kabuk Adam'ınızı bulmanız dileğiyle.


"Bazen insana hiçbir şey hatırlamak kadar acı veremez, özellikle de mutluluğu hatırlamak kadar. Unutamamak. Belleğin kaçınılmaz intikamı. Herhangi bir iz taşınıyorsa eğer, bu bir zamanlar bir yara açıldığındandır."

----------

"Bugün artık biliyorum: hayatın bizlere verip verebileceği tek ödül, tek armağan, sevgi dolu bir insandır ve biz böyle bir insanı, ilk fırsatta katlederiz. sonra da, ömür boyu, bu asla bağışlanmayan günahın lanetini sırtımızda taşırız."

----------

"Tropiklerde, o gözden ırak adada öğrendim ki,cennetle cehennem iç içedir, ancak bir katil bir peygamber olabilir ve insan bir başkasına, aynı karabüyü ayinlerindeki gibi, dönüşebilir, çünkü insanın tam zıddı gene kendisidir."

----------

"Bir kitabın kapağına bakarak içindekileri anlayamazsın."

----------

"Karanlıktan herkes korkar, ama karanlıktakilerin aydınlığa çıkarılması gerekir."

----------

"-Çok nehirlerden geçmişsin bugüne dek.
...
-Çok nehirde boğuldum."

----------

"Bir anıyı yeniden yaşamaya çalışmak ne kadar umutsuz, anlamsızdı. Yapay bir mücevherden daha uyduruk bir şeydi."

----------

"Hepimiz okyanusun sonsuzluğunda kaybolmuş yapayalnız adacıklardık; sınırlarımızı aşıp bir başkasına dokunabilmemiz, bir yanılsamaydı yalnızca."


Asteriks

23 Temmuz 2010 Cuma

Neden her insanda başkaları gibi olma isteği vardır da kimse kendine has olamaz..
Nice insan var ki, ismini-suratını görmesem başkası sanabilirim kolayca.. Öyle olunca takdir toplayacaklarını mı düşünüyorlar acaba.. Neden kendileri taklit etmek yerine farklı olup takdir edilmek istemezler bilmem.. Ama unutmayalım ki güzel olan taklit edilir.. :)

~~~~~~~~~~~~~~~~~~oooo~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Sanırım ben aklı çabuk karışan kararsız bi insanım.. Son ana kadar karar verebilmem o kadar zor ki..
Mesela üniversite tercihleri;
Ben en iyi üniversite olsun diye düşünmüyuorum, arkadaşlarımla gidebileceğim mutlu olabileceğim yer olsun diye düşünüyorum ama sonraaa biri çıkıp düşüncemin aksi bişey söyleyince kararım hemen değişiyor.. Keşke tercih yapmasam da beni direkt bi üniversiteye yollasalar.. :D


~~~~~~~~~~~~~~~~~~oooo~~~~~~~~~~~~~~~~~~

Bugünlük bu kadar yetsin, şimdi gidip Hacettepe gezme zamanı bakalım beğenecem mi? :D

Oburiks~

8 Temmuz 2010 Perşembe

Asfalt Kader

14 saatini yolda geçirmiş biri olarak yol boyunca saçmaladım. Yol berbattı, ilk defa bir yolculukta bu kadar rahatsız oldum ve çocuklardan nefret ettim. Saçmalamalarımdan birkaçı:

*Neden çocukların çişi geldiğinde rahatlıkla "Hö? Ne olmuş? Çişi mi gelmiş?" deriz de bizim ÇİŞİMİZ geldiğinde "Lavaboya gidiyorum." deriz ki?

*Yanımdaki teyze "Neden bu otobüsü tercih ettiniz?" dediği anda içimden yarışmacı arkadaşlara başarılar dileme isteği yükseldi.

*Ne yazık ki "Çocuklarınızı pistten çekin." uyarısının yapılabileceği bir ortamda yolculuk yapmıyorum yoksa şimdiye çoktan çocuksuz bir dünya için el ele vermiştik.

*Yan koltukta oturan 2 küçük çocuk ve diyalogları:
Kız:Abii kalk Mehmet Ali Erbil'in filmiii!
Erkek:Güzel bir şey değilse seni öldürürüm!
Kızın aklından geçenler:Ölüm ölüm dediğin nedir ki gülüm ben Mehmet Ali Erbil için seni uyandırmayı göze almışım.


Asteriks

Türkiye Turnesi

Uzun bi aradan sonra merhabaa,
Yok olduğum süre boyunca bi çok il gezdim.. Yolculuk Eskişehirle başladı, İzmir, tekrar Eskişehir (Eskişehir yolunda Afyon ve Kütahya), Ankara ve son olarak Beypazarı olarak devam etti.. İzmir'den nefret ettim.. Şehir güzel evet, hatta Mersin'e de benziyor ki bu benim için gayet güzel bir şey ama ben nefret ettim.. Yıldızım barışamadı.. :) Belki de böyle düşünmemde başıma gelen olayların da etkisi vardır.. Nedir onlar derseniz, dediğinizi duyar gibiyim, hemen anlatayım.. :D
İzmir'e giderken otobüsümüze kamyon çarptı, İzmir'e vardığımız gün elimi kestim foşur foşur kanadı, dolma gibi sarılı 2 parmağım oldu.. Evde bulunan kedi yüzünden hapşırmaktan nefesim kesildi sandım.. Vapur ve ulaşım sorunu ayrı bi işkenceydi.. Ve son olarak bazı özel problemler yaşadık.. Kısaca İzmir benim için lanetli şehir..
Eskişehir'e gelince yarım gün kalmama rağmen sevdim orayı, tam bi öğrenci şehri dedikleri doğruymuş.. Benim için önemli sorunlardan biri olan yemekler gayet güzel ve ucuz orda, şimdiden girdi gözüme Es Es.. :)
Ankarayı zaten hep sevmişimdir, güzel, şirin, sevimli.. :) Amaa hiç biri Mersin'in yerini tutamaz.. Örneğin Mersinde en uzak yere yarım saatte gidilirken bu şehirler tam bi eziyet.. Hele ki İzmirdeki vapur beni benden alan bi ayrıntı, midem her binişte kendini dönme dolapta zannetti.. Bu düşüncelerimden yola çıktım ve bir üniversite adayı olarak İstanbul ve İzmir'in üstüne uzunca bir çizik attım.. Ankarayı da yuvarlak içine aldım. Şuan favorim o, hadi hayırlısı.. :D

Sevgili Üniversite Adayı arkadaşlarım; :)
-Eğer ki sizde benim gibi salıncağa bindiğinizde bile midesi bulanan bi insansanız, ya da zaman zaman asansörde bile mideniz bulanıyorsa aman vapurlu şehirlerden uzak durun.. :)
-Mersinde bile zaman zaman ay yollar bitmiyoor, of sıkıldım gitmekten, git git bitmiyor diyorsanız, İstanbul, İzmir, Ankaradan uzak durun.. :)
-İzmir'in sevdiğim yanı da var bi kaç tane, güneşin geç batması, çok lezzetli midyelerin olması ve Mersin'e benzemesi.. :) Bunları da dikkate alabilirsiniz tabi.. :)

Ben en çok Ankarayı sevdim, en çok Ankara istedim.. Hadi bakalım hayırlısı..

Hepinize iyi akşamlar dilerim.. Hoşçakalııın, bir başka yazıda görüşmek üzere.. :))


Oburiks ~