Asosyalliğin dibine vurmuşken iki gün dışarda olmak üstümden dozer geçmiş gibi etki yarattı. Her şey perşembe günü ilkokul arkadaşımın buraya geleceğini bildiren mesajıyla başladı. İki yıldır görüşmüyorduk. Buna rağmen gelip bizde değil de başka bir arkadaşının evinde kalmayı seçmişti. Ben de yanlarına gidip eve geri dönecektim çünkü o kadar sosyalim ki ertesi gün de liseden sınıf arkadaşlarımla kahvaltıya gidecektim. Tabi ben ve bazı kararlarımın aniden değişmesi huyum birlik olunca geriye yapılacak tek bir şey kalmıştı: eve uğrayıp yanıma birkaç eşya almak.
Beş kişiydik ve akşam dışarı çıkacaktık. Eve de arkadaşlarımdan birinin sınıf arkadaşı bırakacaktı. Olaylar bu şekilde gerçekleşemedi çünkü arabayı alamamış. O gün evde olacağımızdan çıkıp bir şeyler alalım dedik. Ev öyle ıssız bir yerde ki yolda ışık yok. Yürürken peşimizden birileri gelmeye başladı, büfeye kadar gelip kaldırıma oturdular. Büfenin sahibi durumu anlayınca "Ben söylerim gider şimdi ya da gelin ben sizi bırakayım." falan dedi. İstemedik. Sonra kaldırımda oturanlar gidince biz de yavaş yavaş yürümeye başladık. Eve tek parça halinde girebildiğimiz için mutluyduk.
Biralar açıldı. İçilmeye başlandı. İlkokul arkadaşım benimle yarış içine girdi ve benden önce bitirebilmek için hızlı hızlı içti. Sonuç: bir sarhoş ve dört normal. O dörtlüden birinin de kafası iyiydi ama bunu ancak sabah attığı mesajlara bakınca anladı. Bence insan içince telefonu bulamayacağı bir yere atmalı. Sarhoşlarla uğraşmak en büyük eğlencelerim arasında yer aldığından sabah 4'e kadar yapmadığımızı bırakmadık. En son yatağa yatmıştı ve bir ağlayıp bir gülüyordu. Ben o gece uyuyamadım çünkü sızma anını kaçırmıştım.
Ertesi gün -yani dün- akşam dışarı çıkacaklarını söylediler. Beni de çağırıyorlardı. Yanlarına gittim önce eve gideceklerini söylediler. Sebebiyse üstlerini değiştirmek. Ne garip lan. Bir gün içinde kaç kere kıyafet değiştiriyorlar bilmiyorum. Ben şaşkınlıkla onların hazırlanmasını izledim. Elbiseler, etekler, topuklular havada uçuşurken ben kot pantolonumla kuğlluğumdan ödün vermiyordum. Gittik yine içtik falan filan. Bu sefer kimsenin sarhoş olmasına izin veremezdik çünkü evde değildik.
Bu sabah da asosyal hayatıma dönüş yaparak eve attım kendimi. İki günden geriye kadınların neden bu kadar süs düşkünü olduğunu düşünmek kaldı.
(Bu yazıyı sırf Oburiks istediği için yazdım. Yoksa hiç içimden gelmiyor.)
Asteriks
4 yorum:
yazının bir yerinde bir an korku filmine giden bir kamp günü gençleri gözümde canlandı sonra gitti eve tek parça gelmenizle birlikte :)
Korku filmi oyunculuğuna adım atmamıza ramak kalmıştı zaten.
ahah. geçtiğimiz bir hafta benzerini yaşadım. bir haftasını düşün bak. öf. işkenceydi.
1 hafta olsa ben şu an ne halde olurdum düşünmek bile istemiyorum.
Yorum Gönder