Gülerken çıkardığı sesi özlediğim biri var mesela. Gerçekten özlediğim ama, kulağımda eksikliğini hissettiğim.
Bu dünyada en son yapacağım meslek öğretmenlik derken onunla ders çalıştıktan sonra bir şeyler öğretmeyi bile sevmiştim. Çünkü o kadar güzel anlamıyordu ki. Anladığında da sevincine karşılık yapabileceğim tek şey onu izlemekti. Beraberken hep izledim. Konuşurken o yüzüme bakamıyordu ama ben onun bütün yüz hatlarını ezberlemiştim. Sağ gözünün kenarındaki ize bir kere dokunamadım ve buna çok üzülüyorum. Aslında bugünlerde saçma sapan şeylere üzüldüğüm oluyor. Bugün yemeği çok hızlı yedim diye üzüldüm.
Dün gece yolun ortasında bağıra çağıra şarkı söyleyip oynamamın aklımı kaçırmamla bir ilgisi yok. Ya da sadece "oha" denmesine yarım saat kahkaha atmamın. Normal insanlar da yapar bunu. Ben sadece birazcık fazla özlüyorum. Onunla ilgili sevmediğim bir tek şey var: gidişi.
Birileri artık bırakmam gerektiğini söylüyor. Hiçbir şeyi umursamıyormuş sigara ve içki dışında. O bunu söyleyince benim aklımdan geçense şu oluyor: "Neden bu kadar çok içiyor ki? Ya kanser olursa?" Sonra karar alıyorum kendi kendime. Artık onu konuşmayacağımı söylüyorum. Görünce her şey siliniyor. Dünyanın bütün masumluğu onun yüzünde toplanmış sanki. Bu da onu çocuğum gibi sevmemi sağlıyor bir yandan da. Yaprakların arasında koşuşunu hatırlıyorum sonra. O zaman da izlemiştim. Şefkatle.
Son sözlerini unutuyorum çoğunlukla.
-İlerde ikimiz de üzülürüz.
Bunu söylerken o kadar bencildi ki onunla birlikte üzülmeye bile razı olduğumun farkında değildi.
Çimenlerin fillerle daha güzel olduğunun farkında değil. http://fizy.com/#s/1ik55s
Asteriks
5 yorum:
bende aynı şarkıyı dinlerken, blog yazını okumak şaşırttı.
gülümsek farkında olmayana üzülmüşüm :)
şarkı çok güzel. ama üzme kendini n'olur. karşı taraf hiçbir zaman umursamıyor.
Murshill, tesadüf işte. :)
Larien, haklısın umursamıyor sanırım tek bir şeye ihtiyacımız var, o da zaman.
Sen beni ağlatcan mı.
İstersen ağlayabilirsin tabi ki.
Yorum Gönder