29 Mart 2010 Pazartesi

1 söz + 1 resim = hislerim benim :))

 

Fena halde kimsesizim bugünlerde, bildiğin gibi değil.
Eğer bilseydin zaten, ‘kimsem’ olurdun..
(Özgür Gümüşsoy)

 

Oburiks ~

28 Mart 2010 Pazar

Şule'ye :)

Tutunamayan (disconnectus erectus): Beceriksiz ve korkak bir hayvandır. İnsan boyunda olanları bile vardır. İlk bakışta, dış görünüşüyle, insana benzer. Yalnız, pençeleri ve özellikle tırnakları çok zayıftır. Dik arazide, yokuş yukarı hiç tutunamaz. Yokuş aşağı, kayarak iner. (Bu arada sık sık düşer). Tüyleri yok denecek kadar azdır. Gözleri çok büyük olmakla birlikte, görme duygusu zayıftır. Bu nedenle tehlikeyi uzaktan göremez.

Erkekleri, yalnız bırakıldıkları zaman acıklı sesler çıkarırlar. Dişilerini de aynı sesle çağırırlar. Genellikle başka hayvanların yuvalarında (onlar dayanabildikleri sürece) barınırlar. ya da terkedilmiş yuvalarda yaşarlar. Belirli bir aile düzenleri yoktur. Doğumdan sonra ana, baba ve yavrular ayrı yerlere giderler. Toplu olarak yaşamayı da bilmezler ve dış tehlikelere karşı birleştikleri görülmemiştir. Belirli bir beslenme düzenleri de yoktur. Başka hayvanlarla birlikte yaşarken onların getirdikleri yiyeceklerle geçinirler. Kendi başlarına kaldıkları zaman genellikle yemek yemeyi unuturlar. Bütün huyları taklit esasına dayandığı için, başka hayvanların yemek yediğini görmezlerse, acıktıklarını anlamazlar. (Bu sırada çok zayıf düştükleri için avlanmaları tavsiye edilmez).


İçgüdüleri tam gelişmemiştir. Kendilerini korumayı bilmezler. Fakat -gene taklitçilikleri nedeniyle- başka hayvanların dövüşmesine özenerek kavgaya girdikleri olur. Şimdiye kadar hiçbir tutunamayanın bir kavgada başka bir hayvanı yendiği görülmemiştir. Bununla birlikte, hafızaları da zayıf olduğu için, sık sık kavga ettikleri, bazı tabiat bilginlerince gözlemlenmiştir. (Aynı bilginler, kavgacı tutunamayanların sayısının gittikçe azaldığını söylemektedirler).

 
Din kitapları, bu hayvanları yemeyi yasaklamışsa da gizli olarak avlanmakta ve etleri kaçak olarak satılmaktadır. Tutunamayanları avlamak çok kolaydır. Anlayışlı bakışlarla süzerseniz hemen yaklaşırlar size. Ondan sonra tutup öldürmek işten bile değildir. İnsanlara zararlı bazı mikroplar taşıdıkları tespit edildiğinden, belediye sağlık müdürlüğü de tutunamayan kesimini yasak etmiştir. Yemekten sonra insanlarda görülen durgunluk, hafif sıkıntı, sebebi bilinmeyen vicdan azabı ve hiç yoktan kendini suçlama gibi duygulara sebep oldukları, hekimlerce ileri sürülmektedir. Fakat aynı hekimler, tutunamayanların bu mikropları, kasaplık hayvanlara da bulaştırdıklarını ve bu sıkıntılardan kurtulmanın ancak et yemekten vazgeçmekle sağlanabileceğini söylemektedirler.


Hayvan terbiyecileri de tutunamayanlarla uzun süre uğraşmış ve bunları sirklerde çalıştırmak istemişlerdir. Fakat bu hayvanların, beceriksizlikleri nedeniyle hiçbir hüner öğrenemediklerini görünce vazgeçmişlerdir. Ayrıca birkaç sirkte halkın karşısına çıkarılan tutunamayanlar, onları güldürmek yerine mahzun etmişlerdir. (Halk gişelere saldırarak parasını geri istemiştir).


Filden sonra, din duygusu en kuvvetli hayvan olarak bilinir. Öldükten sonra cennete gideceği bazı yazarlarca ileri sürülmektedir. Fakat toplu, ya da tek gittikleri her yerde hadise çıkardıkları için, bunun pek mümkün olmayacağı sanılmaktadır.


Başları daima öne eğik gezdikleri için, çeşitli engellere takılırlar ve her tarafları yara bere içinde kalır. Onları bu durumda gören bazı yufka yürekli insanlar, tutunamayanları ev hayvanı olarak beslemeyi denemişlerdir. Fakat insanlar arasında barınmaları -ev düzenine uyamamaları nedeniyle- çok zor olmaktadır. Beklenmedik zamanlarda sahiplerine saldırmakta ve evden kovulunca da bir türlü gitmeyi bilmemektedirler. Evin kapısında günlerce, acıklı sesleriyle bağırarak ev sahibini canından bezdirmektedirler. (Bir keresinde, ev sahibi dayanamayıp kaçmışsa da, tutunamayan, sahibini kovalayarak, gittiği yerde de ona rahat vermemiştir).


Şehirlere yakın yerlerde yaşadıkları için, onları şehrin içinde, çitle çevrili ve yalnız tutunamayanlara mahsus bir parkta tutarak, sayılarının azalmasını önlemeyi düşünmenin zamanı artık gelmiştir.


Asteriks

Disconnectus erectus



''Bir silgi gibi tükendim ben.
Başkalarının yaptıklarını silmeye çalıştım;
mürekkeple yazmışlar oysa.
Ben, kurşunkalem silgisiydim.
Azaldığımla kaldım.''


Asteriks

21 Mart 2010 Pazar

Cure-Love Song

Hayali sevgililerimize gitsin. :p






Whenever I'm alone with you
You make me feel like I am home again
Whenever I'm alone with you
You make me feel like I am whole again
Whenever I'm alone with you
You make me feel like I am young again
Whenever I'm alone with you
You make me feel like I am fun again



However far away I will always love you
However long I stay I will always love you
Whatever words I say I will always love you
I will always love you

Whenever I'm alone with you
You make me feel like I am free again
Whenever I'm alone with you
You make me feel like I am clean again


However far away I will always love you
However long I stay I will always love you
Whatever words I say I will always love you
I will always love you.




Asteriks

Sıkıntı..


Ondan, bundan, şundan, iyi görünümlü kötüden, işi düşünce gelenden, bi gülüp bi küsenden, gerekliye benzeyen gereksizden, herkesten ve her şeyden SIKILDIM..

Off, off 
Ooff, of

Sıkıldım sıkıldım kaçmak istiyorum
Yalınayak yere basmak istiyorum
Ne eksiğimiz var çiçekten böcekten
Ben de onlar gibi coşmak istiyorum


Oburiks ~

17 Mart 2010 Çarşamba

Ha-ha-ha hapşuuu..


-Hapşuuu
-Çok yaşaa
-Hapşuu
-İyi yaşaa
-Hapşuu
-Off yeter..

Tüm günü böyle geçti Oburiks'in.. Tek hasta olan bedeni değildi.. Kalbi bedeni yalnız bırakmadı..


Oburiks
Ben her şey olabilirim; ama yaşlı olamam.


Asteriks

Beklenen Gün

Bahtsız bedevi Asteriks hariç neredeyse herkes sınava nerede gireceğini öğrendi. Asteriks hala helecanla bekliyor. Bu gece uyku yok.

Sınav giriş belgesini bile bu kadar heyecanla bekleyen Asteriks sonuçlar açıklandığında bakamayacak.


Asteriks

Karışık, karmakarışık, karma ruh hali, karman çorman hayat..

Bir labirentte gibiyim.. Ulaşmak istediğim yer belli ama engeller de belli, aşılmıyorlar.. Herkes değişken, değer kaybediyorlar,, bilmiyorum belki de ben onları kaybediyorum.. Kazançlar da zararlı bazen, kâr edebilmek zor.. Yapılabilecek şey sayısı az, ya olduğu gibi kabul edip devam etmek, ya direnmek, ya da ardına bakmadan kaçmak.. Bence en kolayı akışına bırakmak..

 Oburiks ¨~¨
 


 

Ve Son





1 ay okula gitmeme düşüncesi herkesi heyecanlandırıyordu son zamanlarda. Herkes bir an önce bitse de gitsek diye bekliyordu. Ve bitti.

Planlarımıza göre yarın bırakıyorduk okulu; fakat yazılıyla ilgili karmaşıklıktan dolayı önce 1 hafta ertelendi sonra bir anda hangi zeki arkadaşımızın aklına geldiyse bugün yapalım dedik. Kimse ne olduğunu anlamadan çıkış zili çaldı ve ayrıldık. Sarılmalar, kucaklaşmalar...

Sınıfta yaptığımız bütün çılgınlıklar, halay çekmeler, kolbastılar =D, bağıra çağıra şarkı söylemeler, fotoğraflarımız, videolarımız, tartışmalarımız, küsmelerimiz, triplerimiz :p, dedikodular... Hepsi anı olarak zihinlerimizde şu anda. Hepimiz hayatımızda açılacak olan yeni sayfa için çaba içerisinde. Kimimiz yeni sayfaya adımını attıktan sonra geriye dönüp hiçbir şeyi hatırlamayacak belki de, yeni hayatının kapılarını sıkı sıkı kapatacak geçmişe. Kimimiz ise ardına kadar açacak o kapıyı, yaşanmışlıkların güzelliği adına. Öyle ya da böyle herkes farklı bir yere sürüklenecek.

Beklenmedik bir anda ayrılığın geldi bir gündü.


Asteriks

Dün, bugün, yarın..




Aylardan mart, günlerden pazartesi.. 8 Mart 2010..
4 yıllık bir geçmişe virgül kondu bugün.. Uzun soluklu bir virgül.. Dil mutlu olduğunu söylese de herkesin gözünde hüzün vardı.. Okula ara verdi gençler, sınava daha iyi çalışmak amaçları.. Oburiks ve Asteriks mesajlarda yaşamaya devam edecek, mesajlarda buluşacak.. Ama ya diğerleri, kolay olmayacak ama öyle ya da böyle olacak bi şekilde.. Özleyecekler, özlenecekler..

Bugün yeni bir sözcük keşfetti Oburiks; "UHA".. Tek dileği bunun da HUHHUU gibi her ağızda dolaşmaması, özeller arasında kullanılması.. Özleneceklerden biri de bu yeni oluşum kelimeler.. İlki ULLEYHOO idi, Oburiksle Asteriks bulmuştu, ama o da tozlu geçmişte eskidi gitti..

Özleneler, özlenecekler eskimesin tozlu sayfalarda, hep olsunlar bi arada.. :)

Sevgiler Oburiks'ten..