27 Haziran 2011 Pazartesi

blablabla.

*hiç bi zaman dolabı açıp yiyecek bi şey ararken sabahtan kalan domates salatalığı yemedim çünkü onlar söğüş doğranmışsa kahvaltıda yenir.

*karpuz-peynir/üzüm-peynir ikililerini hiç sevmedim.
 
*hele ki bal-kaşar/reçel-kaşar gibi ailemin bi kısmının severek yediği ikilileri denemeyi bile hiç düşünmedim.

 
*waffle da sevmem mesela.


*hiç tatlı krizine de girmedim genelde krizlerim cips,çekirdek vs.için oldu.
 
*çoğu misafir sevmeyen gencin aksine misafir delisiyim ben. bi de her gün bize gelsinler yatıya kalsınlar her yer yatak olsun falan. kalabalık her zaman güzeldir ki bi de bi kaç ay yalnız yaşamak zorunda olan biri için kalabalığın anlamı çok büyük.

niye yazdım bunları ben de bilmem. maksat muhabbet olsun. okuyan sesimi duyan varsa selamlar ederimm. :)

'oburiks'

22 Haziran 2011 Çarşamba


Elimin ayarı hiç yok. Neye çarpsam kırıp geçiyorum.

Bu, bazen masanın tam da kenarına konmuş bir bardak, bazen yanlışlıkla yere düşürdüğüm bir kalem, bazense birinin kalbi oluyor.

Nesneler hissetmiyor. Onlarla bir sıkıntım yok. Ellerimi kesen kalpler.

Can yakıyor.
 
Asteriks

19 Haziran 2011 Pazar

anlam.

hi hello!
uzun zaman olmuş yahu. artık yazma zamanı gelmiş. baktım da sağda bi penguen resmi var ama artık penguenlerin bi anlamı yok bence ne de olsa yaz geldi :)

insanlara anlamlar yüklemeyi çok severim ben. hani bi şey gördüğünde birini hatırlamak mesela. bi süre penguenli bi şeyler görünce yüzümde gülücükler açıyodu. çünkü o başkaydı. aşk'ı iliklere kadar hissettiren platonik. tam bi penguendi. şapşalca bi şey işte.sonra anlamsızlaştı çünkü o kendi anlamını buldu başka bedende.
ben yine yeniden başka insanlara başka anlamlar yüklemeye başladım. bu sefer aşk değildi. kesinlikle değildi. sevgi ve hırstı belki de. kaplumbağa. yeni anlam kaplumbağa. ve hayatımın bi çok yerinde benimle olan "2". güzel sayı. anlamlı sayı. bugün telefona bakarken iki anlamımın bi arada bana göz kırptığını fark ettim. hazır telefondan screenshot yapmayı da öğrenmişken bu an ölümsüzleştirilmeliydi. çok sevimli bence. hayat. anlam. hayatın anlamı. kaplumbağa ve 2.

öyle işte. hayat salak bi anlam arayışı içinde akıp gidiyo. değişiklik adına hiç bi şey yok. bahtsızlık var sadece. istediğim hiç bi şey olmuyo ki hal böyle olunca artık istemez bi insan oldum. isteyince hiç bi şey olmuyo. sadece hüzün, keder vs.

o zaman bi diğer anlama merhaba diyelim ve bu şarkıyı dinleyelim.

mfö-superman

-oburiks-

8 Haziran 2011 Çarşamba

Bu yazıya bulunduğum şehrin paralel ve meridyenlerini vererek başlasaydım çok havalı olurdum ama bakmaya üşendim. Şunu demeye çalışıyorum, evdeyim. Şu an bir koltukta oturuyorum ve inanın bana bu benim için çok ilginç bir deneyim. Yurtta yatakta yaşamaktan söz ediyorum.

Ankara'dan ayrılmak sevgiliden ayrılmak gibiydi. Ankara tabelasının üstündeki kırmızı çizgiyi görene kadar her yere tek tek bakmaya çalıştım. İl sınırından çıktıktan sonraysa biraz yıldızlarla etkileşim içine girdim. Aylardır yıldız görmüyormuşum. O kadar çoklardı ki. Unutmuşum varlıklarını da sayısızlıklarını da.

Evde her yer valiz dolu. Tatile gidiyor ya da tatilden gelmiş gibiyiz. Halbuki öyle değil, evime tatile geldim ben. Temizlik hastası bir anneniz varsa birkaç gün çıplak dolaşacağınız anlamına gelir. Bütün kıyafetlerimi yıkayacağını büyük bir gururla söyleyerek evin içinde halkı selamlıyordu en son. Halk da ben işte.

Mutluluk bazen aylar önce bozulan mp3'ünü açtığında, kendini çalışmamasına hazırlamışken en sevdiğin şarkının çalmaya başlamasında gizli. Ve benim zıt duygular arasında böylesine depar atmam hiç iyi değil.

Asteriks