27 Mayıs 2011 Cuma

“Soyut” kavramı olmasaydı daha mı kolay yaşardık? Çünkü en zor silinen şeyler sıralamasında ilk 5’teki yerini asla kaybetmiyor. Düşünceler diyorum. Hayaller. En önemlisi duygular.

Yani ev temizliği gibi değil ki ruh temizliği. Ev temizleyeceğin zaman hangi odadan başlayacağın bellidir. Önce tozları alırsın, sonra yerleri süpürürsün ve silersin. Ama ruhu temizlemek çok daha farklı. Bir de ilk kez böyle bir işe girişiyorsan şaşırıp kalırsın. Yanlış yollar izlersin ve zamanını boşa harcarsın.

Halbuki duygulardan kurtulmak bu kadar karmaşık olmasaydı, şimdiye çoktan temizliği bitirmiş yorgunluk kahvemizi yudumluyor olurduk.




Asteriks

17 Mayıs 2011 Salı


Nasıl hitap edeceğimi bilemediğimden direkt dalsam. Sorun şu ki, hangi konuya dalacağım? Haftaya okulun biteceğinden ve sonrasında yaklaşık 4 ay aylak olacağımdan bahsedeyim. Bu durumdan memnun muyum bilmem ama hazırlık denen lanetten kurtuluyorum düşünsene.

Ankara'nın havasının ne kadar garip olduğunu her geçen gün biraz daha anlıyorum. Dolu yağıyor, güneş açıyor. Yağmur yağıyor, güneş açıyor. Ve bu şartlarda şenlikler yapılıyor. Evet ilk şenliklerimin iki günü yağmurlu geçti ama bu deliler gibi eğlenmediğim anlamına gelmiyor. 1 hafta boyunca duyduğum her şarkıda oynamaya o kadar çok alıştım ki artık nerde hareketli bir şeyler duysam kendimi kaptırıp gidiyorum.

Dersler bittikten sonra 1 hafta boşum. Yapacak hiçbir şey yok, proficiency'e çalışmak dışında. Tabi ki bütün gün ders çalışmayacağım. Eskişehir'e gitme gibi planlarımız var ve benim Eskişehir'e gitme amacım kaleydeskop almak. Çok istiyorum. Öyle böyle değil.

Son olarak şunu söylemeliyim ki, kavun çekiyor canım. Yemekhanede olsa da yesek. Bu kadar da fakiriz. Yemekhanede çıkmadığı sürece yiyemeyeceğim şeyler var.

Asteriks