27 Şubat 2011 Pazar

Kinyas ve Kayra



"Hepsi yaralar, sonuncusu öldürür!"

----------

"Bir kıza aşık olmuştum. Onu görmek için altı saat yol almam gerekiyordu. Bir sabah, treni kaçırdım. Aşık olmaktan vazgeçtim."

----------

" 'İnsanlar...' dedim fısıldayarak. 'Taşırlar insanları. Kundaktayken, tabuttayken. Hep taşıyacak birileri olur. Bazırları dostluktan, bazıları cepteki paradan, bazıları da içinde bulundukları sistem bir gün onlara da taşınma sırasının geleceğini söylediği için, taşırlar insanı...' "

----------



"Ölümü oyun yaptığımda nefes alırken çektiğim hava boğazımı tahriş etmiyordu. Oynayabildiğim bir tek o kalmıştı. Aslında yalan söylüyorum. Bütün dünya vardı karşımda oynayabileceğim. Ama ben ölümü seçiyordum. Çünkü hakkında tek bir fikir bile yürütemediğim ama adını bildiğim aklımdaki tek şeydi. Ve insan yeni oyun arkadaşları arıyor. Tanımadıklarıyla oynamak. Daha heyecanlı. Onu da tanıyayım, bırakırım peşini. Fazla sürmez, ondan da nefret ederim."

----------

"Ruhumdaki düğümler fazlasıyla sıkı. Kimsenin onları çözecek kadar ince tırnakları yok. Bense çoktan vazgeçtim tırnaklarımı uzatmaktan. Kendimi bilmeyi bıraktım. Ölümü bilmek ve anlayabilmek bile daha kolay. Yanıtı olmayan bir soru olarak geldim dünyaya. Ve sorusu olmayan bir yanıt gibi de gidiyorum."

----------

"Emin olmamak hiçbir şeyden, tereddüt etmek aynadaki görüntüden, doğal bir uyuşturucu gibi. Muz kabuğu ya da kurbağa sırtı yalamaya benziyor. O kadar tereddüt ediyor ve şüphe ediyorsun ki fazla düşünmekten uyuşuyorsun. Bütün ihtimalleri hayal ediyorsun. Bütün sonuçlarıyla. Birileri buna halüsinasyon diyor. Oysa hayatın kendisi "halüsinojen". Oksijenin kendisi uyuşturucu. Öyle bağımlısı olmuşuz ki birkaç dakikalık eksikliği öldürüyor..."

----------

"Yalnızlık moda olsun, renklerini ben seçeyim!"

----------

"-Daha çok erken! İçme!
-Şu an saat bir yerlerde gece yarısını geçti bile!"

----------

"...zihnin cehennemindir. Sonsuza kadar yaşayacak. Senin gibi. Öldüğünde ise, sen orada olmayacaksın ne yazık ki!"

----------

"Sorarlarsa, "Ne iş yaptın bu dünyada?" diye, rahatça verebilirim yanıtını:
"Yalnız kaldım. Kalabildim! Altı milyarın arasına doğdum. Ve hiçbirine çarpmadan geçtim aralarından..."

----------

"Ben sadece fazlasıyla ciddiye almıştım, küçükken babamın bana birini üzdüğümde söylediği o sözü. "Kendini karşındakinin yerine koy." Ve ilk başlarda bunu o kadar çok yapmıştım ki, bir gün dönüş yolunu yani kendimi bulamadım ve hayatımın bir parçası boşlukta uçuşan, hayata uzaktan bakan, sadece seyreden bir çift göze dönüştü."

----------

"Dişlerimiz olduğu için ısırıyoruz.
Bu yüzden bu kadar vahşiyiz...
Gözlerimiz olduğu için hayran kalıyoruz.
Bu yüzden bu kadar aşığız..."

----------

"Sözlerimin sonunu duymadığın zaman.
Cümlelerimin sonunu duymadığın zaman.
Değiştiriyorum son kelimelerimi.
Değiştiriyorum sonumu."


P.s: Lütfen bana bu kitap gibi bir kitap önerin. Hiçbir şey okumak gelmiyor çünkü içimden bundan sonra. Eğer benzeri bir şeyler olursa belki okurum.

Asteriks

6 yorum:

Selin dedi ki...

Ben de şu ara Hakan Günday okuyorum, elimdeki kitabının ismi "Ziyan". Kitabın henüz başlarındayken "Neden daha önce hiç okumadım bu adamı" diye kızdım kendime, şimdi de diğer kitaplarını okunacaklar listeme aldım. Hepsi bitecek! :)

mustafa dedi ki...

bu adamin ziyani da harikadir.ama cok saglam bise okumak istiosan bu tarz emre yilmaz seytanin fisildadiklari cok iidir...

mustafa dedi ki...

ha bu arada cok tatlisin ellerine saglik

Fareli Köyün Kavalcıları dedi ki...

Selin, ben de Kinyas ve Kayra'yı okuduktan sonra hepsini okumaya karar verdim. Hayal kırıklığına uğramam umarım. Gerçi öyle bir ihtimal vermiyorum ama. :)

Mustafa, o kitabı duymuştum daha önce. Üst üste Hakan Günday okumamak için alabilirim onu. Teşekkür ederim.

l b dedi ki...

bu öyle bir kitap ki, hakan günday'ın başka hiçbir kitabında o tadı alamıyorsun. bunu okuyup, bu kadar sevdiğine göre tutunamayanlar/tehlikeli oyunlar sıradakiler olsun. aylak adam ve kürk mantolu madonna da arkalarından gelsin.
(bir de yine bu kitapta unutamadığım bir söz var "hayat; cinsel yolla bulaşan, ölümcül bir hastalıktır.")

Fareli Köyün Kavalcıları dedi ki...

Söylediğin kitaplardan bir tek Tehlikeli Oyunlar'ı okumadım aslında. 4 kitap aldım. Gerçi dördüncüsü henüz elime ulaşmadı ama. Sana yazacağım bir yerlerden okuduğun varsa içinde hangisini tavsiye edersen ondan başlarım önce.