14 Mart 2011 Pazartesi

Ama nasıl güzel düştüm, nasıl. Kar yağdığından beri "Ben hiç düşmedim yea.", "Düşenlere çok gülerim.", "Bugün 93529 ayağım kaydı ama düşmedim." demelerimden belliydi zaten sonunda buzların üstüne vücudumun bir baskısının çıkacağı.

Gizli Buzlanma dedik durduk. Oburiks bu durumdan hoşnut değildi. Söyleniyordu sürekli Gizli Buzlanma dediğimiz için. (Gizli Buzlanma'dan çok güzel bir örgüt adı olur. İçeriğini henüz düşünmedim.)

O son buzlu yola girdiğimizde sesimi çıkarmamalıydım. Emin adımlarla ilerlerken akrobatik hareketler yapıp hatta durumu biraz abartıp yılların profesyonel buz patencisi gibi havada birkaç kez dönüp düştüm. Evet, düştüm. Ben düştüğümde ordan geçmekte olan iki genci hiçbir zaman affetmeyeceğim. Düşene bir darbe de onlar vurup gülüp geçtiler. Yani ben olsam gülmekten yürüyemezdim o anda. Nitekim oturduğum yerde kendime de güldüm.

Sonrası. Acılar, ağrılar. Hayatıma bir süreliğine bel ağrısıyla devam edeceğim gibi görünüyor. Ama beni en çok yarın dersim öğlen olmasına rağmen röntgen çektirmek için sabahın köründe kalkacak olmak üzüyor. Halbuki uyuyacaktım 12'ye kadar.


Asteriks

3 yorum:

l b dedi ki...

bundan sonra sana "kıçıkırık" diyeceğim.

Fareli Köyün Kavalcıları dedi ki...

Hakikaten bir an için kırıldı sandım ama neyse ki kıçı kurtardık.

Piril Maria dedi ki...

Great.




♥ Greets,
http://thebookness.blogspot.com