27 Haziran 2010 Pazar

İsyanım Sana Küçük Canavar!



Sırf sen ve senin gibilerden kaçmak için geceleri kafam dahil her yerimi örterek yatıyorum bu sıcakta. Uyku sırasında zayıf anımda yakaladın dün gecenin bir vakti ısır ısırabildiğin kadar. Saat 3.30 gözümü açmamla dudağımda bir şişlik hissetmem bir oldu. Aynaya baktığımda dudağımın 8 kat şiştiğini, doğal silikona sahip olduğunu gördüm. Tek bir noktadan ısırmayıp ortalasaydın bu durumdan şikayetçi olmayabilirdim.

Gece gece kalkıp buzun içine daldım sırf o şişlik biraz olsun insin diye. Ben buzla akraba olurken odanın içinde bir savaş hali: annem sineği öldürmeye çalışıyor. Benimse dünya umurumda değil, sanki dudağı şişen ben değilmişim gibi yine kafama kadar çekip uyumaya çalışıyorum.

Diyeceğim şu ki bu sineklerin soyu tükense mesela. Dinazorların yanına yollasak onları da. Ekolojik denge falan bunlar boş şeyler, fani şeyler.
Önemli olan burda insanların vücudunda açılan yaralar, bölünen uykular.

Ben cani değilim sadece uyumaya çalışan bir bireyim.

Not: Dudağım sabah eski haline dönmüştür.


Asteriks

Hiç yorum yok: